Başkan Özer: Esenyurt’a Sahip Çıkalım
Zabıta ve güvenlik görevlileri ile bir araya
gelen Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Esenyurt’un sorunlarına, bu sorunlara karşı üretilen
çözümlere ve yapılacak projelere ilişkin konulara değindi. Personele, Esenyurt’a
sahip çıkın çağrısı yapan Başkan Özer; “Bu şehrin ruhunu çalıp, hasta etmişler.
Biz bu ruhu Esenyurt’a yeniden kazandırmalıyız” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet
Özer belediye bünyesinde görevli güvenlik personeli ve zabıta ekipleri ile bir
araya geldi. Esenyurt Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa zabıta
ekipleri, güvenlik görevlileri ve birim temsilcileri katıldı. Personele,
Esenyurt’a ve Esenyurt halkına sahip çıkmaları gerektiğini önemle vurgulayan
Başkan Özer; “Öncelikle hepiniz hoş geldiniz. Bana göre zabıta belediyelerin en
önemli kurumlarından biri. Bir belediyenin de dışarıya açılan penceresi, kapısı,
gözleri, yüzü zabıtadır. Çünkü insanlar belediye binasına her gün gelmiyor ve
her gün bir hizmet almıyor olabilirler ama her gün zabıtayı görürler.
Dolayısıyla zabıtası başarılıysa bir belediye başarılıdır, zabıtası başarısız
ise bir belediye de başarısızdır. Çünkü kurumun eli, ayağı, gözü zabıtadır.” dedi.
“Önem Verdiğim Şey; Bilgi, Birikim,
Liyakat, Ehliyettir”
Buluşmada liyakat ve ehliyetin önemine
değinen Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, konuşmasına şöyle devam
etti: “Zabıta personelinin nitelikli
hale gelmesi lazım. Zaten burası elli yıllık geçmişi olan bir kurum. Baktığınız
zaman elli yıl az bir süre değil. Demek ki bir kurumsallaşma meydana gelmiş, bir
hafıza oluşmuş. Fakat şöyle bir husus var; Esenyurt 89'da bir belde belediyesi
olarak kurulduğunda nüfusu 30-40 bin civarında olan küçük bir beldeydi. Sonrasında
ise AK Parti yönetimine geçti. Son beş yılda da yine CHP yönetimi tarafından
yönetildi. Şimdi her siyasi anlayışın kendine göre bir bakış açısı var. Çünkü
herkes dünyayı kendi bilinci kadar algılar. Zabıtanın daha iyi olabilmesi için
sürekli bir eğitimden geçmesi gerekir. Görevini nasıl yapması gerektiği, hal
hareketleri, davranışları konusunda bir bilgi birikimine, eğitime, liyakate,
ehliyete sahip olması gerekir. Bunun yanında da Belediye Başkanının anlayışını,
bakış açısını anlaması gerekir. Benim de önem verdiğim şey; bilgi, birikim,
liyakat ve ehliyettir. Çünkü bir kurumdan bilgiyi, birikimi, liyakati, ehliyeti
çıkarırsanız geriye dedikodu ve kaos kalır. Zaferin sahibi çoktur ama yenilgi
öksüzdür. Dolayısıyla sizin bu kuruma, bu şehre katacağınız çok şey var. Sizin
bu şehre sahip çıkmanız lazım. Ben de o zaman size sahip çıkarım. Bu nedenle zabıta
belediyedir, belediye zabıtadır.”
“Bizim De En Kıymetli Yanımız Halkla Olan İlişkilerimizdir”
Bir belediyenin en önemli birimlerinden birinin
zabıta olduğunu belirten Prof. Dr. Özer; “Seçimlerde halk son sözünü söyledi,
ben Belediye başkanı olarak seçildim. Şimdi bizim sözümüzü söyleme zamanımız.
Bizim sözümüzü söylememiz de ancak hizmetle olacaktır. Hizmeti de birimlerimizle
yapıyoruz. Bu noktada en büyük birimimiz ise zabıtadır. O halde en çok bizi
başarıya ulaştıracak, halkla ilişkide bulunacak, halkla ilişkileri yürütecek
birim de zabıtadır. Dolayısıyla halkı üzersek, halkı hor görürsek bu bize
başarısızlık olarak yansır, halkı bize düşman eder. Halkı seversek,
kucaklarsak, onların işini yaparsak o da bize sevgi olarak döner. Birimlerimiz
iyi çalışırsa, zabıta iyi çalışırsa halk diyecek ki tamam biz onları yerelde
iktidar yaptık, bu iktidardan memnunuz, şimdi genel seçimlerde de onlara oy veriyoruz.
Onun için sizden istediğim birinci şey halka iyi davranmanız, halkla iyi
geçinmenizdir. Tabi bu yanlışı görmezden gelin demek değildir. Toplumda yanlış
yapanın da cezasını görmesi lazım. Onun için suç işleyenler, yanlış yapanlar
elbette ki gerekli cezayı görmeli. Çünkü belediye bunun için var, zabıta bunun
için var. Halk zabıtayı gördüğünde bir daha görmek istesin ya da gördüğünde
gözünü kapatmasın. Bu sizin anlayışınıza, yaklaşımınıza, görev anlayışınıza
bağlı bir şeydir. Bundan sonra artık rantçı belediye devri kapanmıştır. Halkçı
belediyeyi kuracağız. Halkın iki sözü fazla olsun, halkın önünü açalım, halka
hizmet edelim.” ifadelerini kullandı.
“Daima Yoksuldan Yana Olalım”
Yoksul halka yardım konusunda çalışmalarını
artıracağının altını çizen Başkan Özer; “Özellikle yoksul halkla ilgilenelim.
Daima yoksuldan yana olalım, onların elinden tutalım, onlara yardımcı olalım,
düştüklerinde kaldıralım, evine gidemiyorsa götürelim, yaşlıysa yardımcı
olalım, düştüyse koluna girelim. Bu, zabıtanın yapacağı en önemli ve insani bir
görevdir. Bu yardımlar zabıtaya nam verir, şan verir. Mutlaka bunu yapıyorsunuz,
ben de tekrarını söylemiş olayım. Her birimiz kendi alanında bu şehre sahip
çıkacağız, el birliğiyle sahip çıkacağız. Bu şehri hasta etmişler, ruhunu
çalmışlar. Biz bu ruhu Esenyurt’a yeniden vermeliyiz.” dedi.
“Sizin Yaptığınız Görev Çok Onurlu Bir Görev”
Zabıta ve güvenlik personeline emniyet ile
işbirliği içinde çalışmaları gerektiğini söyleyen Başkan Özer, konuşmasını şu
sözlerle sonlandırdı; “Sizin yaptığınız görev, çok onurlu bir görev. Siz şehre
hizmet ediyorsunuz. Bu şehir güvenli olsun, temiz olsun, düzenli olsun, kavga
gürültü olmasın, herkes akşam evine gitsin, yatağında huzurla yatsın diye varsınız.
Bu nedenle çok kıymetli bir iş yapıyorsunuz. Bunu farkında olarak görevinizi
yapın. Bunun gururunu, onurunu hissederek yapın. Üzerinizdeki elbisenin şerefi
var, bunu bilerek taşıyın. Bu dönem farklı olsun. Halk da; bravo, yeni bir
dönem geldi, yeni bir belediye başkanı geldi, her şey değişti desin. Her
biriniz beni ayrı ayrı temsil ediyorsunuz. Size gelecek kötülük bana geliyor,
size gelecek iyilik bana geliyor. Size gelecek eleştiri bana geliyor, size
gelecek takdir bana geliyor. Bu bilinçle hareket etmenizi istiyorum. Sizin
görevinizi iyi yapmanız gerekir ki ben de görevimi iyi yapayım. Ben bu noktada
size güveniyorum, Esenyurt'u size emanet ediyorum.” dedi.
12.6.2024