Madımak Katliamının 31. yılında hayatını kaybeden aydınlar
Esenyurt’ta anıldı. Aydınlık bir Türkiye’nin yaratılması ve toplumsal barışın
güçlendirilmesi amacıyla bir araya gelen vatandaşlar, türküler söyleyerek
hayattan koparılan 33 canı andı.
Esenyurt Belediyesi, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta düzenlenen
Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nde katledilen canlar için
anma programı düzenledi. Esenyurt Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde
gerçekleştirilen anma programına Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet
Özer’in yanı sıra Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin, Berkin Elvan’ın annesi
Gülsüm Elvan, dernek başkanları, STK’lar, cemevi başkanları ve çok sayıda
Esenyurtlu vatandaş katıldı. Katliamda hayatını kaybeden 33 canın türkülerle
anıldığı programda, aydınların hayatını anlatan sunum duygu dolu anlara sahne
oldu.
“Canlarımızı Bugün “Hasret”Le Anıyoruz”
Madımak Katliamının üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen,
yaşananların hâlâ dün gibi akıllarda olduğunu söyleyen Esenyurt Belediye
Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer; “Çok kıymetli konuklar, bugün burada toplanan
herkesi Berkin adına, Hasret Gültekin adına ve onların olanca ateşiyle,
sevinciyle, sıcaklığıyla, insancıllığıyla selamlıyorum. Bugün burada
düzenlediğimiz etkinlik bizler için çok önemli. Bu olayı unutturmamak gibi
tarihi bir misyonumuz var. Bizim bu katliamı kendi çocuklarımıza,
çocuklarımızın çocuklarına aktararak geleceği daha aydınlık yapabilmek için
gerçek bir tarih bilincini yaratmamız gerekir. O nedenle bu toplantı son derece
önemli. Bu toplantıyı, bu salonda, 21 yıldır yasaklı olan ama biz göreve
geldikten sonra onurla adını iade ettiğimiz Nazım Hikmet Salonu'nda yapmamız da
ayrıca bizler için çok değerli. Bugün tabii ki hepimiz çok duyguluyuz. Elbette
ki insan sadece sevinçleriyle değil, aynı zamanda acılarıyla da insandır ve
insan en çok acıları ve sevinçleri yaşadığı zaman insanlaşır. Biz de bugün
Sivas'ta yakılan 33 canımızın acısıyla, bu acıyı paylaşarak gelecekte daha
aydınlık bir Türkiye yaratmak için buradayız. Çünkü bazen acılardan büyük
umutlar, büyük sevinçler çıkar. Biz de canlarımızı bugün bu hasretle anıyoruz.
Madımakta yakılan canlarımızın acılarını, ateşlerini kendi bedenlerimizde
hissediyoruz. Bu salondaki herkes bunu hissediyor, Türkiye'nin aydınlık
yüzleri, Türkiye'nin aydınları bunu hissediyor.” dedi.
“Her Zaman
Yüreğimizde Yaşayacaklar”
Konuşmasında Sivas Katliamında hayatını kaybedenlerin yüreklerde
yaşayacağının vurgusunu yapan Başkan Özer sözlerine şöyle devam etti:
“Sorumluluk müdahale etmeyi gerekir ama müdahale etmek riskli bir iştir ve
bedeli ağırdır. İşte aydın olmanın önemi burada devreye girer. Aydın olmak; gerekirse
risk yüklenmek pahasına müdahale etmeyi,
aydınlık yarınlar için kendini feda etmeyi göze almaktır. Sivas'ta yanan
insanlar; kendi kişisel çıkarları için orada değil, çocuklarımız daha güzel,
daha aydınlık bir ülkede yaşasınlar diye ordalardı. Bu ülkeye aydınlık mutlaka
hakim olacaktır ve o insanların ruhu ancak o zaman şad olacaktır. O yüzden
zalimler aydınlardan haz etmezler değerli dostlar. Onlardan korkarlar. O yüzden
ülkelerin hapishaneleri demokrasi mücadelesi yürüten aydınlarla dolmuş. Kimse o
karanlık yüzlerin isimlerini bile hatırlamıyor fakat yakılanlar ilelebet bizim
yüreğimizde yaşayacaklardır.”
“Zalimlere
Karşı Mazlumların Yanında Duracağız”
Yaşamında bu güne kadar hep mazlumların yanında yer aldığını
açıklayan Prof. Dr. Ahmet Özer; “Kıymetli konukla, insan yaşadıkları ile
meydana gelir. Mucizevi doğum ile ihtişamlı ölüm arasındaki yaşam aslında
sıradan bir tekrardan ibarettir. Fakat bundan anılası bir ömür çıkarırsanız
işte o zaman her şey değişir. Bunu gerçekleştirenler yaşamından daha büyük
amaçlara bağlananlardır ve dünyanın bendini bunlar döndürürler. Bunun için ışık
yakmak isterler. Ancak ışığın düşmanı çoktur. Bu da zulmü yaratır. O nedenle
dünyada zalimler var, mazlumlar var. Kısa bir süre için zalimler güçlü ve
kazanmış gibi görünebilirler ama emin olun, dünya döndükçe hep mazlumlar
kazanacaktır. O nedenle bizler de zalimlere karşı mazlumların yanında
duracağız. Bunun için yenilmeyeceğiz. Herkesin mücadeleye devam etmesi
gerekiyor. Bu duygu ve düşüncelerle tekrar Sivas Katliamında hayatını kaybeden
canlarımızı büyük bir hasretle, saygıyla ve sevgiyle anıyorum. Çocuklarımızın
daha aydınlık bir Türkiye’de yaşamasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
8.7.2024